Gönderilen Dilekçe
Konu: Saat Uygulamasının Etkilerinin Bilimsel Araştırmalarla İncelenmesi Talebi
Sayın Yetkili,
Halihazırda ülkemizde uygulanmakta olan sabit saat uygulaması, özellikle kış aylarında vatandaşların günlük yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Sabah saatlerinde, gün ışığından yeterince faydalanamadan yola çıkmak zorunda kalan bireyler, biyolojik ritimlerine aykırı bir şekilde erken saatlerde güne başlamak zorunda kalmaktadır. Bu durum, başta uyku düzeninde bozulma, enerji kaybı, trafik güvenliği riskleri ve öğrenciler için verim kaybı gibi sorunlara yol açmaktadır.
Bu sorunların bilimsel bir temele dayalı şekilde ele alınabilmesi ve saat uygulamasının toplumsal fayda gözeterek yeniden değerlendirilmesi için detaylı bir araştırma yapılmasını ve halihazırda yapılan araştırma varsa bu konuda bilgi verilmesini talep etmekteyim. Çeşitli bilimsel çalışmalar, saat dilimlerinin ve güneş ışığının günlük yaşam üzerindeki etkilerini analiz ederek daha verimli uygulamalar geliştirilmesine olanak sağlayabilir.
Bu kapsamda:
- Saat uygulamasının enerji tasarrufu üzerindeki etkilerinin bilimsel olarak değerlendirilmesi,
- Trafik güvenliği ve öğrencilerin akademik performansı üzerindeki sonuçlarının incelenmesi,
- Alternatif uygulamaların (örneğin, kış saati uygulamasına dönülmesi veya farklı saat ayarlarının denenmesi) başta enerji verimliliği olmak üzere, toplumsal etkilerinin de analiz edilmesi
gibi konularda detaylı çalışmalar yapılıp konunun bu kapsamda tekrar değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bu araştırmaların sonucunda, halk sağlığına ve yaşam kalitesine en uygun saat düzenlemesinin belirlenerek hayata geçirilmesi adına gereken adımların atılmasını arz ederim.
Saygılarımla,
Alınan Cevap
Sayın İlgili,
Ülkemizde 2016 yılından önce uygulanmakta olan kalıcı yaz saati uygulamasının ekonomik ve sosyal açıdan etkinliğinin yeniden değerlendirilmesi amacıyla Bakanlığımız koordinatörlüğünde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından yürütülen bir çalışmada, ülkemizin batısındaki nüfus, kentleşme, sanayileşme ve enerji yoğunluğu dikkate alındığında, halihazırda uygulanmakta olan saat diliminin sürekli devamının ülkemiz nüfusunun büyük bölümünün mevsimsel aydınlıktan uzun süre faydalanmasına ve enerji verimliliğine katkısının kayda değer sonuçlar doğuracağı bilimsel çalışmalar ile net olarak ortaya koyulmuştur.
İTÜ araştırma heyeti tarafından yürütülen analizler; tüm yıl boyunca yaz saati uygulaması ile her mesai aralığı için karanlıkta kalınan saat sayısının eski saat uygulamasına göre 64 saat azaldığını göstermiştir. Yaz saati uygulamasının başladığı Ekim 2016 ile Mart 2024 tarihleri arasında ise hesaplanan enerji tasarrufu miktarı yaklaşık 11 TWh dir. Elde edilen tasarruf, meskenlerde üç zamanlı tarife dikkate alındığında 19,70 Milyar TL tasarrufa karşılık gelmektedir.
Yaz saati uygulamasıyla akşam mesai ve okul çıkışlarına denk gelen karanlık zaman diliminin azaltıldığı ve oluşan karanlıktan, bazı illerimizde kısmen sabah saatlerinin etkilendiği tespit edilmiş olmakla birlikte, kış mevsimi etkisi ile gün içi aydınlık süreleri de düşünüldüğünde vatandaşlarımızın aydınlıktan daha çok fayda sağlayabileceği ve havanın kararma saatlerinde önceki yıllara göre daha büyük tasarruf oranının elde edilebildiği görülmüştür.
Ayrıca, kalıcı yaz saati uygulamasına geçilmeden önce yürütülen psikolojik ve sosyolojik temelli çalışmalar; insanlar üzerinde özellikle saat değişimlerinin getirdiği kaygı, stres, depresyon gibi olumsuzlukların sürekli saat uygulamasında daha az yaşanacağını göstermiştir.
Bu bağlamda, gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla bütün yurtta uygulanan mevcut ileri saat uygulamasının her yıl, yıl boyu sürdürülmesi için 697 sayılı Kanunun değişik 2 nci maddesi uyarınca hazırlanan değişiklik, Cumhurbaşkanlığının 01/10/2018 tarih ve 139 sayılı kararı ile onaylanmış ve 02/10/2018 tarih ve 30553 Sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup hâlihazırda Bakanlığımızca saatlerin yeniden düzenlenmesi konusunda herhangi bir çalışma yürütülmemektedir.
Bilgilerinize sunulur.